bir intörnlük meselesi
İntörnlük eziyeti bitmiyor :) Acilden sonra tekrar ayak işi yaptığımız servislere dönmek biraz can sıkıcı. Gerçi göğüs hastalıklarında poliklinikte ve serviste hastaların akciğer seslerini dinlemek güzeldi. Yaşadığım bir sıkıntıdan mütevellit zaten gerektiğinden fazla çalışmak zorunda kaldım göğüs hastalıklarında ve ilginçtir çok sevdim. Hatta ileride göğüs hastalıkları yazmayı düşünmeye başladım. Şu an kardiyolojideyim. Kardiyolojideki ilk günümüz. Ve tabii ki ilk nöbet de bende :) Kardiyolojinin havasını sevmedim. Çok boğucu. Grup arkadaşlarımla da pek muhabbetimiz yok, samimi değiliz. Ramazan dolayısıyla çay kahve keyfi de olmayınca hastaneye gelmek zulüm gibi geliyor. Burada yaptığımız işler dosya doldurmak, çıkan kan sonuçlarını yazmak, sonda takıp çıkarmak, ekg çekmek… Dikkatinizi çekerim, ekg yorumlamayı, order edilen ilaçlar ne için veriliyor öğretmek yok… Aslında intörnlük eğitiminde hasta sunmalı, neler yapılıyor görülmeli… Fakat biz köle gibi çalıştırılıyoruz, n...