Extremely Wicked, Shockingly Evil and Vile ||| Film Yorumu

Netflix orjinal yapımı olan bu filmi yaklaşık 2 ay önce izledim. Film, ünlü bir seri katil olan Ted Bundy'nin portresini kız arkadaşının gözünden bize sunuyor. Filme Ted Bundy'nin kim olduğunu bilmeyerek başladığım için son ana kadar bize seri katil olarak yansıtılan bu adamın katil olmayacağını düşündüm.
Film Ted'in bekar bir anne olan Liz ile tanışmasıyla başlıyor. Hukuk okuyan, kibar ve genç bir adam görüyoruz. 70'lerin kendine has havasında Liz ve Ted'in aşkı ilerlerken cinayet haberleri gelmeye başlıyor. Ted cinayetten suçlanıyor. Film boyunca polis soruşturmalarına, duruşmalara şahit oluyoruz. Film bir şey kanıtlamaya çalışmıyor, bize olayları nesnel bir şekilde sunuyor. Belki de bu yüzden son ana kadar Ted'in masum olduğuna inandım.
Filmin çarpıcı bir film olduğunu söylemek zor, özellikle filmde en etkili sahne olan, olayların gün yüzüne çıktığı son sahne oldukça yapay kalmıştı. Filmdeki en güzel ayrıntılardan biri Zac Efron'un oyunculuğuydu. Kendisini daha çok çocukken Disney filmlerinde izlemiştim. The Greatest Showman'de de Disney yıldızlığını devam ettiriyormuş gibi hissetmiştim. Fakat bu filmi izlediğimde Zac Efron'u daha farklı bir kulvarda değerlendirmem gerektiğini fark ettim. Performansı benim gibi amatör bir sinema izleyicisine göre çok iyiydi. Fakat aynı şeyi bu filmde tanıdığım Lily Collins için söyleyemem.