"ben hiç ben olmuş muyum?"

 

Bugün 6 Eylül. Dijital dünyamızın hayatımıza aniden giren virüs sebebiyle daha da dijitalleştiği bir döneme denk geldik. Eskisinden daha sık telefon, bilgisayar ve tablet benzeri cihazları kullandığımız bir süreç oluyor ve bu sürece uyum sağlamak şahsım adına sancılı oldu. İlk korona virüs vakası yanlış hatırlamıyorsam 10 Mart tarihinde tespit edildi ve bu günden yana hayatımdaki hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Dünyadaki tüm insanların hayat standartları değişirken elbette benimkinin değişmesi de kaçınılmazdı. 2020 yılına depremle gözümüzü açmışken üstüne gelen pandemi durumuyla hayatımda çok şey değişti. 2019 yılını düşündüğümde hayatımdaki değişikleri fark ederken ben de hayret ediyorum. 1 yıl ne çok şey değiştirebiliyor.

Türkiye’de virüs vakasının çıkmasından sonraki ilk 2,5 aylık süreçte nedendir bilmem, kendimi çok sorguladım. Kendimle yüzleştim, bol bol düşündüm. Evde geçirdiğim zamanın birdenbire çok artmasından mıdır bilmem ama belki de çok bunaldım. Bahsettiğim yüzleşme safhasında birçok şey öğrendim. Daha önce düşünmek istemediğim, durmadan bir kenara itip durduğum konularla birebir karşıya geldim ve bugün geriye baktığımda “İyi ki.’’ diyorum. 

“İyi ki buradayım ve iyi ki ben benim.”

İnsan yaşarken öğrenir. Her nerede olursan ol, her ne yapıyorsan yap öğrenirsin. Bitmek bilmeyen bir kitap gibidir hayat. Okur durursun ama yine de kitabın bitmesine çok vardır. Çok şey öğrendim diyorum ama biliyorum ki öğrendiklerim yetersiz. Nefes aldığım sürece alacaklarım daha var hayattan. Hepimizin var. 

Kendimi dinledim. “Ben kimim?” diye sordum kendime. “Ne istiyorum? Neden yaşıyorum? Aslında şu an nerede olmak isterdim?” Bu sorular benim hayatım boyunca bir kez bile kendime sormadığım sorulardı. Hayatımın daha önceki dönemindeki yoğunluktandı belki de kendi içime hiç bakmayışım. Kendimi hep erteleyişim, ne istediğimi hiç bilmeyişim. Kendimi kandırmalarım, düşlerimin sonunu hiç getirmeyişim, kendime kızmalarım, kendimi örseleyişlerim...Ya da bu bahsettiğim “Yüzleşme”den korkuyor olmamdı beni bu noktaya sürükleyen.  

Sorduğum soruların cevaplarına ulaşmamın basit olmadığını biliyorum. Yıllar sonra bulacağım belki de cevaplarını. Bulmuş sanacağım bazen, sonra yanıldığımı anlayacağım. Dünyanın hazin kargaşasında devinip dururken birdenbire bulacağım belki de kendimi. 

Ne zaman nerede ben, ben olacağım bilemem. Bekliyorum. Dünyanın kaçınılmaz gerçeği değil midir zaten beklemek?

Yorumlar

Popüler Yayınlar