çocukluğumdan geriye kalan

 bazen kendimi büyüdüğüm sokakta buluyorum. bir rota çiziyorum kendime. çocukluğumun geçtiği sokaklardan yürüyorum, bir şey arıyorum ne aradığımı bilmeden. adını koyamadığım bir his yükseliyor içimde. özlem mi tam olarak bilemiyorum, geriye dönme isteği de olabilir. eski günlere dair bir şey arıyorum işte. bir çağrışım, bir anı. genelde bulamıyorum. yıkılan binalardan dolayı çıplak kalmış sokaklar, sonradan mahalleye yerleşmiş çoğu yabancı uyruklu olan insanlar, eskiden gözüme o kadar da eski görünmeyen yıpranmış binalar karşılıyor beni. arada bir canlanıyor gözümde bir şeyler. annem genç. hem de çok genç. şimdiki yaşımdan altı yaş falan büyük işte. elimden tutuyor. henüz öfkeli değil bana. bilmem, belki de beni daha çok seviyor o zamanlar. henüz o kadar da yorulmamış. daha göreceği çok şey var. parka gidiyoruz galiba. ya da başka bir yere. bir anı daha. evdeyiz. televizyon açık, bir dizi oynuyor ama adını bilmiyorum. annem temizlik yapıyor, arkada Sezen Aksu çalıyor. hangi şarkısı hatırlamıyorum. ama biliyorum, o. hep o çalar annemin siyah radyosundan. kasetleri vardır. arada yaramazlık yapmak istediğimde siyah bandını sökmek isterim. 

ablamı hatırlıyorum. pembe bir montu var, hep benim olmasını istediğim. okula gidip geliyor. oyun oynamak istiyorum onunla hep.  onunla oyun oynadığım zamanlar çok önemli. çünkü çok zor ikna olmuştur oyun için. 

bebeklerim var. hatırlıyorum. yine bir kış günüydü, annemin kaşe bir paltosu vardı. giydi gitti bana bebek almaya. o bebeği beklerken ki heyecanım… hayatımda çok az yerde hissettim galiba böylesi bir şeyi. ne büyük hevesti. o bebeğin her ayrıntısı hala aklımda. bir defasında da oyuncak bebek arabası istemiştim. anneanneme gidiyorduk o gün. oyuncakçıya uğramıştık öncesinde. o an yine dünyanın en mutlu çocuğu bendim. anneme minnettarım bu konuda. imkanları çerçevesinde istediğimiz her şeyi almaya çalıştı. galiba biz de akıllı çocuklardık ablamla. hududumuzu bildik. 

daha çok şey var. çok anı var şimdi hatırlayamadığım. bazen aniden aklıma geliyor. unuttuğum bir hatırayı aniden hatırlıyorum. galiba o an bir şey tetikliyor hafızamın derin kuytularını.